İcra İflas Kanununda düzenlenen konkordato kurumu zor durumda kalarak borçlarını ödeyemeyen tekrar ticari hayata geri dönebilme potansiyeli olan şirketlere iflas yoluna gitmeden önce son bir şans tanıyor. Konkordato mühleti içinde borçluya karşı takip yapılamaz ve mühletten önce başlamış olan icra takiplerine devam edilemez. Fakat kanun koyucu bazı istisnalar getirerek süreç içindeki borçludan bazı alacakların tahsil edilebileceğini düzenlemiştir. İşçilik alacakları konkordato mühleti sırasında takip yasağı istisnalarından biridir.
İşçilik Alacakları
Bazı alacakların korunmaya muhtaç olması nedeniyle diğerlerinden daha önce ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle özel düzenlemeler yapılarak bazı alacaklara imtiyaz hakkı verilmiştir. İcra İflas Kanunu 206. Madde de “A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları” şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre konkordato başvurusu yapılan zamandan itibaren bir yıl öncesine kadar doğan işçilik alacakları mühletin sonuçlarından etkilenmeyecektir.
Sürenin Başlangıcı
Konkordato sürecinde tahakkuk eden işçilik alacaklarının ne zaman imtiyazlı kabul edileceği Kanun 206.maddesine atıf yapılarak belirlenmiştir. Maddede yer alan bir yıllık süre iflasın açılması tarihi esas alınarak düzenlenmiştir. Konkordato için bu maddeye atıf yapıldığı için bir yıllık sürenin başlangıcı olarak konkordatoya başvuru yani geçici mühlet talebi tarihi olarak anlaşılması gerekir. Bu nedenle konkordatoya başvuru tarihinden önceki bir yıl içinde doğmuş işçilik alacakları imtiyazlı alacaklardır.
İmtiyazlı İşçilik Alacaklarının Tür Bakımından Ayrımı
Kanunun 206. Maddedeki düzenlenmesinde ihbar ve kıdem tazminatları açık bir şekilde düzenlenmiştir. Diğer işçilik alacakları açık bir şekilde sayılmamıştır. Ancak bu alacaklar ücret, fazla çalışma alacağı, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışılması halinde oluşan ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, prim alacağı gibi sayılmak mümkündür.
Öncelikle kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli alacaklarının şartlarını incelersek kıdem tazminatı için işçinin en az bir yıllık çalışmasının olması, iş kanunlarına tabi olması ve iş sözleşmesinin kanunda belirtilen hallerden biriyle sona ermesi gerekmektedir. İhbar tazminatı ise tarafların uymakla yükümlü olduğu bildirim süresinin sona ermesi ile iş sözleşmesi sona erecektir. Yıllık ücretli izin hakkının ücret alacağına dönüşebilmesi için işçinin iş sözleşmesinin sona ermiş olması gerekmektedir. Dolayasıyla bu üç alacak türünün tahakkuk edebilmesi için iş sözleşmesinin sona ermesi gerekmektedir. Geçici mühlet kararından bir yıl öncesine kadar iş sözleşmesi sona ererek ücrete hak kazanan işçiler alacaklarını konkordatodan etkilenmeden borçludan isteyebileceklerdir. Fakat konkordato için başvuran şirkette başvurudan sonra çalışmaya devam eden işçiler açısından bu grupta yer alan alacaklar imtiyazlı olarak değerlendirilemeyecektir. 5 yıllık bir çalışması olan, 03.04.2021 tarihinde iş sözleşmesi sona eren bir işçi ve 03.05.2021 tarihinde konkordatoya başvuran bir şirket düşünürsek 03.04.2021 tarihi başvuru tarihinden önceki bir yıl içinde kaldığından imtiyaz kapsamında değerlendirilecektir.
206. madde incelendiğinde ihbar ve kıdem tazminatlarına iki kez yer verildiği görülmektedir. “İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları” şeklindeki düzenlemenin ikinci kısmında iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak edilen ihbar ve kıdem tazminatlarının da imtiyazlı işçilik alacakları arasında yer alacaktır. Konkordato hükümlerinden yapılan atıf nedeniyle buradaki iflas kavramının konkordato olarak kabul edilip işlem yapıldığında konkordato nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları da imtiyazlı alacak olarak kabul edilecektir. Kesin mühlet sırasında işverenin işletmesinin küçültmeye gitmesi sebebiyle işçi çıkarılan durumlarda ihbar ve tazminatlarının imtiyaz kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
Diğer işçilik alacaklarından ücret alacağı, fazla çalışma alacağı, prim alacağı, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma nedeniyle gerçekleşen ücret alacağı için iş sözleşmesinin feshedilmesi gerekli değildir. Bu alacakların mühlet kararından önce ödeme zamanın geçmiş olması halinde muacceliyet kazanacak ve imtiyazlı alacaklar grubu içinde yer alacaktır. Fakat yukarıda saydığımız alacak kalemlerinin doğum anı geçici mühlet içinde olduğu zaman imtiyazlı alacak kategorisinde olmayacaktır.
Konkordatoda İmtiyazlı Olmayan İşçilik Alacakları Hakkında
İmtiyazlı olan işçilik alacakları konkordatodan etkilenmedikleri için öncelikle ödenirler ve alacaklılara toplantısında ve müzakerelerde oy hakları bulunmaz. İmtiyazlı olmayan işçilik alacakları ise konkordato projesinden etkilenirler ve bu nedenle müzakerelerde oy hakkı bulunur. İmtiyazlı olmayan işçilik alacakları bakımından alacaklılar toplantısı beklenilmeli ve alacaklar, konkordato komiserine bildirilmelidir.
***
Konkordato başvurusunun yapılması ile birlikte borçluya karşı başlayan takip yasağının istisnalarından biri olan işçilik alacakları imtiyazlı alacaklar arasında yer alır. Belli şartları sağlayan işçilik alacakları takip yasağından etkilenmez. Konkordato süreci başladıktan sonra dahi borçluya karşı takip başlatılabilir. Bu alacakların, alacaklılar toplantısında oy hakkı yoktur çünkü konkordato projesinden etkilenmezler fakat imtiyazlı olmayan işçilik alacakları için alacaklılara toplantısında bildirim yapılması gerekmektedir. Oldukça karmaşık bir prosedürü olan konkordato sürecinde hak kaybı yaşanmaması için danışmalık alınması tavsiye edilir.